Mehmet Atlı 1975 yılında Diyarbakır’da doğdu, babası demiryolu işçisi idi. Dedesi, kardeşleri ve dayıları da demiryolcu olan Atlı‘nın çocukluğu Diyarbakır, Sirkeci, Ankara garlarında geçti, İlk ve ortaöğrenimini Diyarbakır ve Ankara’da tamamladı. Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nü 2000 yılında bitirdi. Yine aynı üniversitede, “90’lardan Günümüze Türkiye’de Cami Mimarlığı Tartışmalarına Mimarların Katılımı” başlıklı tezi ile Mimarlık Tarihi ve Kuramı Lisansüstü programını tamamladı. 2000-2010 yılları arasında mimar olarak çalıştı. 2010’da İstanbul’dan ayrılıp Diyarbakır’a yerleşti ve Mardin Artuklu Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı.
Diyarbakır’da amatör okul gruplarında bağlama çalarak müziğe başladı. Kısa süren bir solfej ve armoni eğitimi dışında akademik müzik eğitimi almadı. Mimarlık okumak üzere gittiği İstanbul’da 1994’te Koma Dengê Azadî’nin yeni kadrosunda, besteci, şarkı sözü yazarı, solist ve gitarist olarak yer aldı ve grubun Fedi ve Welatê min albümlerinde çalıştı. 2000 yılına kadar aynı zamanda, Marmara Üniversitesi Konservatuvar Bölümü öğrencilerinden oluşan ‘Üç Deniz Topluluğu’na da enstrümanist olarak katıldı. Daha sonra solo albüm çalışmalarına geçiş yaptı.
Mehmet Atlı‘nın ilk solo albümü olan Jahr-Zamansız ve dilsiz şarkılar 2003’te Lizge Müzik’ten çıktı.
Albümde rock, jaz ve senfonik düzenlemeler göze çarparken derlemeler ve türküler yer almadı. Albüm 2010’da Anadolu Müzik’ten yeniden yayınlandı.
Wenda
2008’de çıkan ikinci solo albümü Wenda’nın aranjörlüğünü Okan Murat Öztürk, Serdar Keskin ve Mehmet Atlı yaptı. 12 parçanın çoğunun söz ve müzikleri sanatçıya ait. Sokakların ve kayıp izdüşümlerin izini sürdüğünü söylediği albümünde kendi bestelerinin yanı sıra Cigerxwîn, Ebdullah Peşew ve Arjen Ari’nin de sözleri yer alıyor.
Birîn
Üçüncü solo albümü olan Birîn, önce Almanya’da Mir Müzik’ten, daha sonra Türkiye’de Kom Müzik’ten yayımlandı. Atlı, albümde gitarın yanı sıra lavta da çaldı. Albüm şair Arjen Arî, Mehmed Uzun ve Aram Tigran’a ithaf edildi. Dokuz şarkı ve bir enstrümantal düzenlemenin yer aldığı albümde Kâmûran Elî Bedirxan, Cigerxwîn, Arjen Arî, Lorîn Dogan, Mazhar Kara’nın sözlerine yapılan besteler ve Dersim, Koçgirî, Diyarbakır yörelerinden halk şarkıları yer alıyor. Atlı bu albümde Erganili Atlı’dan bir Diyarbakır türküsü olan “Karanfil eker misin?”i seslendirerek ilk kez Türkçe bir kayıt yaptı.Müzisyen, daha önce Türkçe söylememesinin nedenini şöyle açıklıyor: “Türkçe karşısında hiçbir kompleksim ya da münhasıran bir derdim yok. Hatta Türkçe’yi seviyorum. Dillerin bir suçu yok. Ama Türkçe’ye Kürt olduğumu unutturmak, Kürtçe’yi unutturmak üzere biçilen role de sonuna kadar karşıyım. Bunun için de hiç Türkçe bilmiyormuş gibi tamamen Kurmanci ve Zazaki bir repertuar oluşturup seslendirdim yirmi yıldır. Çünkü bu bir inat konusuydu, bir ölüm-kalım meselesiydi. Binlerce insan öldü, bu dili savunduğu için onbinler hapsedildi, sürgün edildi. Türkçe kendisine biçilen bu lanetli rolden kurtarılsa Türkler ve Türkçe için de iyi olur.
Jahr (Zehir) 2003
Wenda (Kayıp) 2008
Birîn (Yara) 2014
Hepsi Diyarbakır-Herkesin Bildiği Kimsenin Bilmediği
İnşaat Ya Resulullah – İletişim Yayınları
Kürt Orta Sınıfların Mekânsal Teşekkülü
Tren Bir Hayattır – İletişim Yayınları
Demiryolu Zaman-Mekânında Kaos ve Düzen
Jahr
Te bihar anî te gul anî
Te bax anî bistan anî
Te şekir anî şerbet anî
Lê te bi ser de jar jî danî
Te kêf anî seyran anî
Te dilovanî û şadî anî
Ez tî bûm te av anî
Lê te li ber de xwê jî danî
Ez xapiyam ez xapiyam
Mezin nebûm ez zarok mam
Ax ax ax, ax ez bûm xax
Lê kesî carek nego wax
Te bi destekî da bi destek stend
Ez ji kêfan nebûm sazbend
Tû bizanibî tu bizanibî
Çiroka me negihişt dawî
(Jahr ) Zehir Türkçe Sözleri
Bahar ve gül
Bağ ve bostan
Şeker ve şerbet getirdin
Ama içinde zehir de vardı
Keyif ve neşe
Şefkat ve mutluluk getirdin
Susamıştım su verdin
Ama içinde tuz da vardı
Aldandım ben aldandım
Büyüyemedim çocuk kaldım
Ah ah ah, ah rezil rüsva oldum da
Bir vah diyen olmadı
Bir elinle verdiğini ötekiyle aldın
Ben keyfimden ozan olmadım
Bilesin ki hikâyemiz sona ermedi
Wenda
Dijmêrim: ha îro ha sibe
Bi çi xwe bixapînim, nizanim
Direve xewa min, direve û nayê
Guh nade dilê min, Guh nade min, har e har e
Li derve bihar e, li bîra min tu yî
Çavê min li rê, mizgîna min nayê
Zêde dibe, hesret kêm nabe
Dibe baran, ser min dibare
Tu çûyî neçûyî
Dirêj dibe, dawîya şevê nayê
Wenda dibim li dûyê cixarê
Difetisim li vî bajarê
Tu çûyî neçûyî
Çavê min li rê, mizgîna min nayê
Zêde dibe, hesret kêm nabe
Dibe baran, ser min dibare
Tu çûyî neçûyî
( Wenda ) Kayıp Türkçe Sözleri
Sayarım günleri, ha bugün ha yarın…
Ne ile avutayım kendimi, bilmiyorum
Kaçar uykularım, kaçar ve gelmez
Kulak vermez yüreğim, kulak vermez bana, divanedir
Dışarıda bahardır, sen aklımdasın
Gözlerim yollarda, müjdem gelmez
Artar, hasret azalmaz
Yağmur olur, üzerime yağar
Sen gittin gideli
Uzar, gecelerin sonu gelmez
Kaybolurum sigaramın dumanında
Boğulurum bu şehirde
Sen gittin gideli
Gözlerim yollarda, müjdem gelmez
Artar, hasret azalmaz
Yağmur olur, üzerime yağar
Sen gittin gideli
Yorum Yaz